15:13 - Amasya’da Yahya Sinvar İçin Gıyabi Cenaze Namazı Kılındı
15:06 - Sağlığın Sırrı Kışa Hazırlanıyor
14:58 - ART Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Karataş’tan Amasya Valisi Önder Bakan’a Ziyaret
14:17 - Sınıf Başkanı Olamadı, Valiyi Getirdi: Ayşe Zümra’nın Vaadi
13:26 - Şok Zam: 12,50 TL Oldu!
13:12 - FETÖ Elebaşı Öldü
13:07 - Amasya Küçük Sanayi Sitesinde Yangın Çıktı
10:41 - Amasya Sporun Ligde Yükselişi
10:18 - Eğitimde Sınıfta Kalan İktidar: “Yaptım oldu”
10:12 - Sevindi: ‘Ailemizin yanındayız’
Ak Parti Amasya Milletvekili Mustafa Levent Karahocagil, “Muhalefetle eser ve hizmet siyasetinde yarışmak istiyoruz” dedi.Vekil Karahocagil mecliste düzenlediği basın açıklamasında Türkiye’nin dış politika alanında büyük ve güçlü bir aktör olarak oyun kuran bir ülkedir olduğunu, Uluslararası alanda sadece bir istikrar ülkesi değil aynı zamanda istikrar aştırıcı bir güç olduğunu söyledi.
Dünyanın her yerinde olan mağdurların sesi olduk
Karahocagil açıklamasında, “Türkiye olarak Dış politikada yaptıklarımızı söyle bir sıralarsak; Yunanistan’ın son dönemde artan gerginlik ve tahrik siyasetlerine karşı sahada ve masada gerekli cevapları verdik. Batı Trakya Türk Azınlığının Lozan Barış antlaşması ve diğer antlaşmalardan kaynaklanan hak ve özgürlüklerini kararlılıkla savunmaya devam ettik. Libya’da Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne verdiğimiz destek sahadaki dengeleri değiştirdi. Libya’lılar arası diyaloğun ve siyasi sürecinde önü açıldı. Filistinliler, Rohingalar, Uygur Türkleri, Keşmir Müslümanları ile dünyanın her yerinde olan mağdurların sesi olduk. Azerbaycan’ın haklı Karabağ davasına uluslararası ve ikili platformlarda güçlü destek verdik. Şuşa’da imzaladığımız beyanname ile “tek millet iki devlet” şiarıyla yürütülen ilişkilerimizde önemli bir adım attık. Kıbrıs davamızı kararlılıkla savunduk. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin, meşru haklarını ve güvenliğini sağlayacak şekilde “Egemen Eşitlik Temelinde İki Devletli Çözüm” yaklaşımını etkin biçimde destekledik. Doğu Akdeniz’de ülkemizin ve Kıbrıs Türklerinin meşru haklarını etkin şekilde savunduk. Libya ile imzaladığımız Deniz Yetki Alanları anlaşmasıyla tarihi bir kazanım elde ettik. Sahadaki güçlü mevcudiyetimizi etkin bir diploması ile destekledik; Doğu Akdeniz Konferansı önerisinde bulunduk. 1990 yılından bugüne kadar hem ABD hem de müttefiklerinin Irak ve Suriye’de izledikleri politika; ulus devletleri yıpratarak etkisiz hale getirmek ve bölgeyi kendi dinamikleri ile yeniden yapılandırarak bölgede kalıcı olmayı hedeflemiştir. Nitekim bu şekilde Irak’ta başarılı olmuşlarsa da aynı başarıyı Suriye’de elde edememişlerdir. Çünkü Suriye’de uygulanmak istenen politikanın, kendisinin bölgede etkisiz hale getirilmesine yönelik olduğunu gören Türkiye, Rusya ve İran ile birlikte hareket etmek konusunda fikir birliğine varmış ve Rusya, İran ile birlikte 2017 yılının başında yapılan ilk görüşmeler ile bölgede istikrarın sağlanması adına birçok adım atılan “ASTANA” sürecini başlatmıştır. İstikrarlı olarak gerçekleştirilen “Suriye” konulu görüşmelerin on dokuzuncusu 22-23 Kasım 2022 tarihlerinde yine Astana’da düzenlenmiştir.
Toplantıda Pençe-Kılıç harekatımız hakkında muhataplarımıza bilgi verilmiş ve terörle mücadeledeki kararlılığımız vurgulanmıştır. Suriye’de siyasi çözüme ulaşılması için ilgili tüm uluslararası aktörlerle yakın iş birliği sürecini yönettik. Terör devleti projesini engelledik. İdlip’te ve harekat bölgelerimizde milyonlarca Suriye’nin güvenliğini sağladık, yeni göç dalgalarını önledik. Terörden temizlediğimiz bölgelere gönüllü, güvenli ve onurlu geri dönüşler sağladık. Afrika açılımımız çerçevesinde sonuncusu 16-18 Aralık 2021 tarihlerinde İstanbul’da düzenlenen 3. Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi gerçekleştirdik. Türkiye-Afrika ilişkileri 2003’ten itibaren çok farklı bir boyut kazandı ve ticaretimiz 2021 yılı itibarıyla 25,6 milyar dolar seviyesine ulaştı. Ekonomik, sosyal, kültürel, teknik, eğitim ve diğer alanlarda işbirliği, adalet kavramına, hukuk ve Birleşmiş Milletler ilkelerine saygı çerçevesinde bölgesel barış ve istikrarın sağlanmasını amaçlayan Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği’nden, Orta Amerika Entegrasyon Sistemi SICA’ya kadar farklı bölgesel örgütlerle işbirliği modelleri geliştirdik; uzak coğrafyalarla ilişkilerimizi derinleştirerek zenginleştirme imkanı bulduk. Ukrayna Savaşı’nı müteakip Antalya’da Rusya Federasyonu ve Ukrayna Dışişleri Bakanlarını, İstanbul’da ise iki ülke müzakere heyetini bir araya getirdik. Birleşmiş Milletler ile işbirliği içinde İstanbul’da, Ukrayna tahılının Karadeniz üzerinden güvenli sevkiyatına ilişkin Tahıl Anlaşmasının imzalanmasını sağladık. Sayın Cumhurbaşkanımızın himayelerinde, liderlerin, siyasetçilerin, önde gelen akademisyenlerin, düşünürlerin, kanaat önderlerinin, diplomatların ve iş insanlarının her yıl bir araya gelerek, küresel ve bölgesel meseleleri ele almalarını sağlayacak ve sorunlara çözüm önerileri getirecek bir diyalog platformu olan Antalya Diplomasi Forumu’nu başlattık ve bu forumun marka haline gelmesini sağladık. FETÖ ile mücadele kapsamında 45 ülkede FETÖ okullarının faaliyetlerinin kısmen ya da tamamen sonlandırılmasını sağladık. Bu okullardan 21 tanesini Türkiye Maarif Vakfı’na devredilmesi ve FETÖ’nün İslam İşbirliği Teşkilatı tarafından terör örgütü olarak ilan edilmesini sağladık. Yurt dışındaki prestij projelerimizden biri olan Selçuklu ve Osmanlı mimarisinden esintiler taşıyan, Türk kültürü, tarihi ve çeşitliliğini yansıtacak simgesel ile bezenmiş 171 metre yüksekliğindeki New York Türkevi’nin inşaatı tamamlandı ve geçen yıl eylül ayında hizmete açıldı. Latin Amerika açılımımızın yanı sıra, Asya ülkeleriyle karşılıklı yarar ve ortak hedefler temelinde iş birlikleri ve ortaklıklar geliştirilmesini sağlamak amacıyla 2019’da başlattığımız “Yeniden Asya” girişimimiz ile 21. yüzyılın yükselen coğrafyasıyla ilişkilerimizi bütüncül şekilde ele alıyoruz. Teknolojinin gücünden dış politikamızın bütün kulvarlarında yararlanmayı hedefleyen Dijital Diplomasi girişimini de biz başlattık.
Türkiye’nin dış ülkeler ile ilişkilerinin, Devlet Başkanları düzeyinde ele alındığı; ekonomik iş birliğini, terörle mücadeleyi, savunma ve askeri alanda iş birliğini, küresel pek çok alanda en üst düzeyde ele alınmasına, ilişkilerin kapsamlı bir şekilde geliştirilmesine imkân sağlayan Yüksek Düzeyli İşbirliği Mekanizması’nı kurduk ve 28 ülkeyle Devlet ve Hükümet Başkanı düzeyinde toplantılar gerçekleştirdik. İnsanlığın kaderini 5 ülkenin siyasi çıkarlarına mahkûm etmek, ne akla, ne vicdana, ne de hakkaniyete sığmaz” diyerek her fırsatta “Dünya 5’ten büyüktür” diyoruz. Ve 2016 yılında ev sahipliğimizde tarihin ilk Dünya İnsanı Zirvesi’ni gerçekleştirdik” dedi.